وَإِلَى مَدْيَنَ أَخَاهُمْ شُعَيْبًا قَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُواْ اللّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَهٍ غَيْرُهُ وَلاَ تَنقُصُواْ الْمِكْيَالَ وَالْمِيزَانَ إِنِّيَ أَرَاكُم بِخَيْرٍ وَإِنِّيَ أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ مُّحِيطٍ
ve ilâ medyene
ve Medyen kavmine
ehâ-hum
onların kardeşi
şuayben
Şuayb
kâle
dedi
yâ kavmi
ey kavmim
u'budû allâhe
Allah'a kul olun
mâ
yoktur
lekum
size, sizin için
min ilâhin
bir ilâh
gayru-hu
ondan başka
ve lâ tenkusû
ve eksiltmeyin
el mikyâle
ölçek
ve el mîzâne
ve tartı, mizan
innî
gerçekten, muhakkak ben
erâ-kum
sizi görüyorum
bi hayrin
hayırda (refah ve bollukta)
ve in-nî
ve gerçekten, muhakkak ben
ehâfu
korkuyorum
aleykum
sizin üzerinize
azâbe
azap
yevmin muhîtin
ihata eden (kuşatan) gün