أُوْلَئِكَ هُمُ الْكَافِرُونَ حَقًّا وَأَعْتَدْنَا لِلْكَافِرِينَ عَذَابًا مُّهِينًا
ulâike
işte onlar
hum
onlar
el kâfirûne
kâfir olanlar, kâfirler
hakkan
hak olan, gerçek olan
ve a'tednâ
ve biz hazırladık
li el kâfirîne
kâfirler için
azâben
azap
muhînen
muhîn, alçaltıcı, zelil