أُوْلَئِكَ الَّذِينَ نَتَقَبَّلُ عَنْهُمْ أَحْسَنَ مَا عَمِلُوا وَنَتَجاوَزُ عَن سَيِّئَاتِهِمْ فِي أَصْحَابِ الْجَنَّةِ وَعْدَ الصِّدْقِ الَّذِي كَانُوا يُوعَدُونَ
ulâike ellezîne
işte onlar
netekabbelu
kabul ederiz
an hum
onlardan
ahsene
en güzel
mâ amilû
yaptıkları şeyler
ve netecâvezu
ve cevaz veririz, vazgeçeriz
an seyyiâti-him
günahlarından
fî ashâbi el cenneti
cennet ehli (halkı) arasında
va'de
vaad
es sıdkı
doğru, gerçek
ellezî
ki o
kânû
oldular
yûadûne
vaadolunurlar