قَالَ هِيَ رَاوَدَتْنِي عَن نَّفْسِي وَشَهِدَ شَاهِدٌ مِّنْ أَهْلِهَا إِن كَانَ قَمِيصُهُ قُدَّ مِن قُبُلٍ فَصَدَقَتْ وَهُوَ مِنَ الكَاذِبِينَ
kâle
dedi
hiye
o (kadın)
râvedet-nî
beni elde etmeye çalıştı, benimle beraber olmak istedi
lillezîne
nefsimden
ve şehide
ve şahitlik etti
şâhidun
bir şahit
min ehli-hâ
onun (kadının) ailesinden
in kâne
eğer olduysa, ise
kamîsu-hu
onun gömleği
kudde
yırtıldı
min kubulin
önden
fe sadekat
o zaman, o taktirde doğru söyledi, haklı
ve huve
ve o (erkek)
min el kâzibîne
yalancılardan