ذَلِكَ الَّذِي يُبَشِّرُ اللَّهُ عِبَادَهُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ قُل لَّا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِلَّا الْمَوَدَّةَ فِي الْقُرْبَى وَمَن يَقْتَرِفْ حَسَنَةً نَّزِدْ لَهُ فِيهَا حُسْنًا إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ شَكُورٌ
zâlike
işte bu
ellezî
onlar
yubeşşiru
müjdeliyor
allâhu
Allah
ibâde-hu
onun kulları
ellezîne
onlar
âmenû
âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler
ve amilû es sâlihâti
ve nefsi ıslâh edici amel işlediler
kul
de
lâ es'elu-kum
sizden istemiyorum
aleyhi
ona, ona karşı
ecren
ecir, ücret
illâ
dan başka, sadece
el meveddete
sevgi, muhabbet, dostluk
fî el kurbâ
yakınlıkta
ve men
ve kim
yakterif
işlerse
haseneten
hasene, iyilik, sevap
nezid
artırırız
lehu
ona
fî-hâ
onda
husnen
iyilik, güzellik
inne
muhakkak
allâhe
Allah
gafûrun
gafur, mağfireti bol olan
şekûrun
şükredene karşılığını veren, şükredilen