أَمْ لَهُمْ شُرَكَاء شَرَعُوا لَهُم مِّنَ الدِّينِ مَا لَمْ يَأْذَن بِهِ اللَّهُ وَلَوْلَا كَلِمَةُ الْفَصْلِ لَقُضِيَ بَيْنَهُمْ وَإِنَّ الظَّالِمِينَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
em
yoksa
lehum
onlara, onlar için
şurekâu
ortaklar
şeraû
şeriat kıldılar
lehum
onlara
min
den
ed dîni
dîn
mâ
şey(ler)
lem ye'zen
izin vermedi
bi-hi
ona
allâhu
Allah
ve lev lâ
ve olmasaydı
kelimetu
kelime
el faslı
ayırma, hüküm verme
le
mutlaka, gerçekten
kudiye
hüküm verildi
beyne-hum
onların arasında
ve inne
ve muhakkak ki
ez zâlimîne
zalimler
lehum
onlara, onlar için
azâbun
azap
elîmun
elîm, acı