يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ وَمَن يَتَّبِعْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ فَإِنَّهُ يَأْمُرُ بِالْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ مَا زَكَا مِنكُم مِّنْ أَحَدٍ أَبَدًا وَلَكِنَّ اللَّهَ يُزَكِّي مَن يَشَاء وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
yâ eyyuhâ ellezîne âmenû
ey âmenû olanlar
lâ tettebiû
tâbî olmayın
hutuvâti eş şeytâni
şeytanın adımları
ve men yettebi'
ve kim tâbî olursa
hutuvâti eş şeytâni
şeytanın adımları
fe
o zaman, o taktirde
inne-hu
muhakkak o, çünkü o
ye'muru
emreder
bi el fahşâi
fuhuş ile, her çeşit kötülük ile
ve el munkeri
ve münker, inkâr, Allah'ın yasak ettikleri
ve lev lâ
ve eğer olmasa
fadlullâhi (fadlu allâhi)
Allah'ın fazlı
aleykum
sizin üzerinize
ve rahmetu-hu
ve onun rahmeti
mâ zekâ
tezkiye olmaz
min-kum
sizden, içinizden
min ehadin
hiç kimse, hiçbiri
ebeden
ebediyyen
ve lâkinne
ve lâkin, fakat
allâhe
Allah
yuzekkî
temizler, tezkiye eder
men yeşâu
dilediği kimse, dilediği
vallâhu (ve allâhu)
ve Allah
semî'un
en iyi işiten
alîmun
en iyi bilen