وَمَن يُهَاجِرْ فِي سَبِيلِ اللّهِ يَجِدْ فِي الأَرْضِ مُرَاغَمًا كَثِيرًا وَسَعَةً وَمَن يَخْرُجْ مِن بَيْتِهِ مُهَاجِرًا إِلَى اللّهِ وَرَسُولِهِ ثُمَّ يُدْرِكْهُ الْمَوْتُ فَقَدْ وَقَعَ أَجْرُهُ عَلى اللّهِ وَكَانَ اللّهُ غَفُورًا رَّحِيمًا
ve men
ve kim
yuhâcir
hicret eder, göç eder
fî
...'da
sebîli allâhi
Allah'ın yolu
yecid
bulur
fî el ardı
yeryüzünde
murâgamen
hicret yerleri, göç edilecek yerler
kesîran
bir çok
seaten
geniş
ve men
ve kim
yahruc
çıkar
min beyti-hî
kendi evinden, evinden
muhâciran
muhacir , hicret eden, göç eden
ilâ
...'a
allâhi
Allah
ve resûli-hî
ve O'nun Resûl'ü, elçisi
summe
sonra
yudrik-hu
ona, kendisine yetişir, erişir
el mevtu
ölüm
fe
artık
kad vakaa
olmuştur
ecru-hu
onun ecri, karşılığı, mükâfatı
alâ
...'a
allâhi
Allah
ve kâne
ve oldu, idi, ...dır
allâhu
Allah
gafûran
gafur olan, mağfiret eden
rahîmen
rahim olan, Rahim esması ile tecelli den