وَيَوْمَ يُنفَخُ فِي الصُّورِ فَفَزِعَ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَمَن فِي الْأَرْضِ إِلَّا مَن شَاء اللَّهُ وَكُلٌّ أَتَوْهُ دَاخِرِينَ
ve yevme
ve o gün
yunfehu
üfürülür
fî es sûri
sur'un içine, sur'a
fe
o zaman, böylece
fezia
dehşete kapıldı, korkuya kapıldı
men
kim, kimse
fî es semâvâti
semalarda, göklerde
ve men
ve kimse
fî el ardı
yeryüzünde
illâ
hariç
men
kimse
şâe allâhu
Allah diledi
ve kullun
ve herkes
etev-hu
ona geldiler
dâhırîne
zelil olarak, boyun eğerek