يَوْمَ يَبْعَثُهُمُ اللَّهُ جَمِيعًا فَيَحْلِفُونَ لَهُ كَمَا يَحْلِفُونَ لَكُمْ وَيَحْسَبُونَ أَنَّهُمْ عَلَى شَيْءٍ أَلَا إِنَّهُمْ هُمُ الْكَاذِبُونَ
yevme
gün
yeb'asu-hum(u)
onları diriltecek
allâhu
Allah
cemîan
onların hepsi
fe
o zaman
yahlifûne
yemin ederler, edecekler
lehu
ona
kemâ
gibi
yahlifûne
yemin ederler, edecekler
lekum
size
ve yahsebûne
ve hesap ederler, zannederler
enne-hum
kendilerinin ..... olduğunu
alâ şey'in
bir şey üzerinde
e lâ
değil(ler) mi
inne-hum
muhakkak onlar
hum(u)
onlar
el kâzibûne
yalan söyleyenler, yalancılar