إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ صَيْحَةً وَاحِدَةً فَكَانُوا كَهَشِيمِ الْمُحْتَظِرِ
in-nâ
muhakkak ki biz
erselnâ
biz gönderdik
aleyhim
onların üzerine
sayhaten
sayha, korkunç ses dalgası
vâhideten
bir, tek
fe
böylece
kânû
onlar oldular
ke heşîmi
kuru ot gibi
el muhteziri
döküntü halinde, ufalanmış