وَمَا مَنَعَنَا أَن نُّرْسِلَ بِالآيَاتِ إِلاَّ أَن كَذَّبَ بِهَا الأَوَّلُونَ وَآتَيْنَا ثَمُودَ النَّاقَةَ مُبْصِرَةً فَظَلَمُواْ بِهَا وَمَا نُرْسِلُ بِالآيَاتِ إِلاَّ تَخْوِيفًا
ve mâ menea-nâ
ve bizi engellemedi, bize mani olmadı
en nursile
bizim göndermemiz
bi el âyâti
âyetleri, delilleri, mucizeleri
illâ
ancak, yalnız
en kezzebe
yalanlamak
bi-hâ
onu
el evvelûne
öncekiler, evvelkiler
ve âteynâ
ve biz verdik
semûden
Semud kavmine
en nâkate
dişi deve
mubsıraten
görünür olarak, görünen
fe zalemû
sonra zulmettiler
bi-hâ
ona
ve mâ nursilu
ve biz göndermedik
bi el âyâti
âyetleri, delilleri, mucizeleri
illâ
ancak, den başka
tahvîfen
korkutucu olarak