رَّبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا فِي نُفُوسِكُمْ إِن تَكُونُواْ صَالِحِينَ فَإِنَّهُ كَانَ لِلأَوَّابِينَ غَفُورًا
rabbu-kum
sizin Rabbiniz
a'lemu
en iyi bilir, daha iyi bilir
bi mâ
o şeyi
fî nufûsi-kum
nefslerinizde olanı (niyetinizi)
in tekûnû
eğer olursanız
sâlihîne
salihler
fe
o zaman, böylece
inne-hu
muhakkak o
kâne
oldu
li el evvâbîne (evvâb) (evvâbin)
evvab olanlar için, (ona) yönelip tövbe ederek ulaşanlar için, çok tövbe edenler için : (çok tövbe eden) : (çok tövbe edenler)
gafûren
mağfiret edici, bağışlayıcı