وَاخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ الذُّلِّ مِنَ الرَّحْمَةِ وَقُل رَّبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانِي صَغِيرًا
vahfıd (ve ihfıd)
ve (yere) indir, ger
lehumâ
onlara, o ikisine
cenâha
kanat
ez zulli
yumuşak olarak, alçaltarak (zelil olarak), tevazu ile
min er rahmeti
rahmetten, merhametten, merhamet ederek
ve kul
ve de, söyle
rabbirhamhumâ
Rabbim, ikisine de rahmet et
kemâ
gibi, nasıl
rabbeyânî
(ikisi) beni yetiştirdi, terbiye etti
sagîren
küçük iken