وَيَا قَوْمِ اعْمَلُواْ عَلَى مَكَانَتِكُمْ إِنِّي عَامِلٌ سَوْفَ تَعْلَمُونَ مَن يَأْتِيهِ عَذَابٌ يُخْزِيهِ وَمَنْ هُوَ كَاذِبٌ وَارْتَقِبُواْ إِنِّي مَعَكُمْ رَقِيبٌ
ve yâ kavmi ı'melû
ve ey kavmim, yapın
alâ mekânetikum)
siz yapacağınız şeyi
in-nî
muhakkak, şüphesiz ben
âmilun
amel eden, yapan
sevfe ta'lemûne
yakında bileceksiniz
men
kim, kime
ye'tî-hi
ona gelir
azâbun
azap
yuhzî-hi
onu alçaltır
ve men
ve kim
huve
o
kâzibun
yalancı
ve irtekibû
ve bekleyin, gözetin
in-nî
muhakkak, şüphesiz ben
mea-kum
sizinle beraber
rakîbun
bekleyen, gözleyen