وَلِلّهِ غَيْبُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَإِلَيْهِ يُرْجَعُ الأَمْرُ كُلُّهُ فَاعْبُدْهُ وَتَوَكَّلْ عَلَيْهِ وَمَا رَبُّكَ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ
ve li allâhi
ve Allah'ın, Allah'a ait
gaybu es semâvâti
semaların (göklerin) gaybı
ve el ardı
ve yeryüzü, arz
ve ileyhi
ve ona
yurceu
döndürülür
el emru
emir, iş
kullu-hu
onun hepsi
fa'bud-hu (fe u'bud-hu)
artık ona kul olun
ve tevekkel
ve tevekkül edin
aleyhi
ona
ve mâ
ve değil
rabbu-ke
senin Rabbin
bi gâfilin
gâfil, habersiz
ammâ (an mâ) ta'melûne
yaptıklarınızdan