1. Kuran
  2. ENBİYÂ Suresi
  3. 64. Ayeti

فَرَجَعُوا إِلَى أَنفُسِهِمْ فَقَالُوا إِنَّكُمْ أَنتُمُ الظَّالِمُونَ

  • fe receû

    o zaman döndüler

  • ilâ enfusi-him

    onlar kendilerine

  • fe kâlû

    böylece dediler

  • inne-kum

    muhakkak siz

  • entum

    siz

  • ez zâlimûne

    zalimlersiniz

ENBİYÂ suresi - 64. ayeti mealleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı

    Birbirlerine dönüp de gerçekten de zâlimsiniz siz dediler.
  • Abdullah Parlıyan

    Bunun üzerine birbirlerine veya vicdanlarına dönüp: “Doğrusu asıl zalim olan, yani yaratılış gayesi dışında yaşamak suretiyle yoldan çıkan biziz!” diyerek kendilerini suçlamış oldular.
  • Adem Uğur

    Bunun üzerine, kendi vicdanlarına dönüp (kendi kendilerine) "Zalimler sizlersiniz, sizler!" dediler.
  • Ahmed Hulusi

    Şöyle bir düşündükten sonra: "Muhakkak ki siz, evet siz zâlimlersiniz" dediler (birbirlerine).
  • Ahmet Tekin

    Bunun üzerine akılları başlarına gelerek mantıklı düşündüler. Birbirlerine dönüp:'Siz, evet siz bu cansız putlara kulluk ve ibadet etmekle kendilerine haksızlık eden zâlimlersiniz' dediler.
  • Ahmet Varol

    Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurarak: 'Şüphesiz sizsiniz asıl zalimler, siz' dediler.
  • Ali Bulaç

    Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurdular da; "Gerçek şu ki, zalim olanlar sizlersiniz (biziz)" dediler.
  • Ali Fikri Yavuz

    Bunun üzerine vicdanlarına müracaat ettiler de: “- Doğrusu siz haksızsınız.” dediler.
  • Bayraktar Bayraklı

    (64-65) Kendi kendilerine dönüp birbirlerine, “Doğrusu siz zâlimlerdensiniz” dedikten sonra, gönüllerindeki eski inançları depreşerek, “Ey İbrâhim! Sen bunların konuşmayacağını bilirsin” dediler.
  • Bekir Sadak

    (64-65) Kendi kendilerine: «Dogrusu siz haksizsiniz", sonra kafalarinda olan eski inanclarina donerek: «Ey Ibrahim! Bunlarin konusmayacagini, and olsun ki, bilirsin» dediler.
  • Celal Yıldırım

    Bunun üzerine kendi vicdanlarına dönüp: «Şüphesiz ki siz haksızlarsınız» dediler.
  • Cemal Külünkoğlu

    Bunun üzerine vicdanlarına dönüp (içlerinden kendi kendilerine): “Hiç şüphesiz asıl zalimler sizsiniz siz” dediler.
  • Diyanet İşleri (eski)

    (64-65) Kendi kendilerine: 'Doğrusu siz haksızsınız', sonra kafalarında olan eski inançlarına dönerek: 'Ey İbrahim! bunların konuşmayacağını, and olsun ki, bilirsin' dediler.
  • Diyanet Vakfi

    Bunun üzerine, kendi vicdanlarına dönüp (kendi kendilerine) «Zalimler sizlersiniz, sizler!» dediler.
  • Edip Yüksel

    Kendi vicdanlarına dönüp, kendi kendilerine şunu söylediler: 'Gerçekten sizler haksızsınız.'
  • Elmalılı Hamdi Yazır

    Bunun üzerine vicdanlarına müracaat ettiler de dediler: doğrusu siz haksızsınız
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Bunun üzerine vicdanlarına müracaat ettiler de: «Doğrusu siz haksızsınız!» dediler.
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

    Bunun üzerine vicdanlarına dönüp (kendi kendilerine) dediler ki: «Doğrusu siz haksızsınız.»
  • Fizilal-il Kuran

    Bunun üzerine vicdanlarına başvurarak birbirlerine «asıl zalimler sizlersiniz» dediler.
  • Gültekin Onan

    Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurdular da; "Gerçek şu ki, zalim olanlar sizlersiniz (biziz)" dediler.
  • Hasan Basri Çantay

    Bunun üzerine vicdanlarına dönüb (birbirlerine) dediler ki: «Hiç şübhesiz (asıl) zaalimler sizsiniz, siz»!
  • Hayrat Neşriyat

    Bunun üzerine (orada bulunanlar) kendi vicdanlarına döndüler de (kendi kendilerine): 'Gerçekten zâlim olanlar, ancak sizlersiniz' dediler.
  • İbni Kesir

    Bunun üzerine kendilerine dönüp dediler ki: Hiç şüphesiz zalimler sizsiniz siz.
  • Kadri Çelik

    Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurdular da (kendi kendilerine), “Şüphesiz zalim olanlar sizlersiniz” deyiverdiler.
  • Muhammed Esed

    Bunun üzerine birbirlerine dönüp: "Doğrusu, asıl zalim olan sizlermişsiniz!" dediler.
  • Ömer Nasuhi Bilmen

    Bunun üzerine kendi nefislerine döndüler de dediler ki: «Siz şüphe yok ki, zalimlersiniz.»
  • Ömer Öngüt

    Kendi vicdanlarına dönüp (kendi kendilerine): “Hakikaten sizler zâlimlersiniz!” dediler.
  • Şaban Piriş

    Bunun üzerine kendilerine gelip: -Siz, gerçekten haksızsınız dediler.
  • Suat Yıldırım

    Bunun üzerine vicdanlarına dönüp içlerinden: "Asıl zalim İbrâhim değil, bu âciz putlara ibadet edip bel bağlayan sizler, biz müşriklermişiz!" dediler.
  • Süleyman Ateş

    Kendi vicdanlarına başvurup (içlerinden): "Hakikaten sizler haksızsınız!" dediler.
  • Tefhim-ul Kuran

    Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurdular da: «Gerçek şu ki, zalim olanlar sizlersiniz» dediler.
  • Ümit Şimşek

    Vicdanlarının sesini dinlediklerinde, 'Gerçekten zalim olan biziz' dediler.
  • Yaşar Nuri Öztürk

    Bunun üzerine kendi benliklerine döndüler de şöyle dediler: "Siz, zalimlerin ta kendilerisiniz."

KuranAra.com hakkında

33 farklı kuran mealini aynı anda okumanızı ve kıyaslamanızı sağlar, Kuran ayetlerinin Arapçasını okunaklı şekilde sunar. Arapça okunuşlarını Türkçe seslendirme karşılığıyla birlikte görebilmenize yarar. Hepsinden önemlisi, Çok uzun çalışmalar sonucu özel olarak geliştirilmiş arama motoru ile; Tüm kuran meallerini ve arapça karşılıklarını doğru ve hızlı şekilde aramanızı sağlar.