وَمَا لَكُمْ أَلاَّ تَأْكُلُواْ مِمَّا ذُكِرَ اسْمُ اللّهِ عَلَيْهِ وَقَدْ فَصَّلَ لَكُم مَّا حَرَّمَ عَلَيْكُمْ إِلاَّ مَا اضْطُرِرْتُمْ إِلَيْهِ وَإِنَّ كَثِيرًا لَّيُضِلُّونَ بِأَهْوَائِهِم بِغَيْرِ عِلْمٍ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِالْمُعْتَدِينَ
ve mâ lekum
ve size ne oluyor
ellâ te'kulû (en lâ te'kulû)
yememeniz, yemiyorsunuz
mimmâ (min mâ)
o şeylerden
zukire ismu allâhi
Allah'ın ismi anılan
aleyhi
onun üzerine
ve kad fassale
ve ayrı ayrı açıklamıştı
lekum
size
mâ harrame
haram kıldığı şey(ler)
aleykum
size
illâ
hariç
mâdturirtum (mâ idturirtum)
darda kaldığınız, mecbur kaldığınız şey(ler)
ileyhi
ona
ve inne
ve muhakkak (ki)
kesîren
çok, çoğu
le yudıllûne
gerçekten dalâlette bırakıyorlar
bi ehvâi-him
kendi hevesleri ile
bi gayri ilmin
bir ilim olmaksızın
inne
muhakkak
rabbe-ke
senin Rabbin
huve
o
a'lemu
en iyi bilir
bi el mu'tedîne
haddi aşanları