وَقَالُوا أَآلِهَتُنَا خَيْرٌ أَمْ هُوَ مَا ضَرَبُوهُ لَكَ إِلَّا جَدَلًا بَلْ هُمْ قَوْمٌ خَصِمُونَ
ve kâlû
ve dediler
e
mi
alihetu-nâ
bizim ilâhlarımız
hayrun
(daha) hayırlı
em
yoksa
huve
o
mâ darebû-hu
onu örnek vermediler
leke
sana
illâ
den başka
cedelen
mücâdele, tartışma
bel hum
hayır onlar
kavmun
bir kavim
hasımûne
düşmanlar, düşman olanlar