وَقَالَ الْمَلِكُ ائْتُونِي بِهِ أَسْتَخْلِصْهُ لِنَفْسِي فَلَمَّا كَلَّمَهُ قَالَ إِنَّكَ الْيَوْمَ لَدَيْنَا مِكِينٌ أَمِينٌ
ve kâle
ve dedi
el meliku'tûnî
melik (hükümdar) "bana getirin"
bi-hi
onu
estahlis-hu
onu seçtim, (bana) has kıldım
li nefsî
kendim için
fe lemmâ
olduğu zaman
kelleme-hu
onunla konuştu
kâle
dedi
inneke el yevme
muhakkak sen bugün
ledey-nâ
yanımızda
mekînun
yüksek mevki sahibi
emînun
güvenilir, emin