وَجَآؤُوا عَلَى قَمِيصِهِ بِدَمٍ كَذِبٍ قَالَ بَلْ سَوَّلَتْ لَكُمْ أَنفُسُكُمْ أَمْرًا فَصَبْرٌ جَمِيلٌ وَاللّهُ الْمُسْتَعَانُ عَلَى مَا تَصِفُونَ
ve câû (câû bi)
ve geldiler : (getirdiler)
alâ kamîsı-hi
onun gömleğinin üzerinde
bi demin kezibin
yalancı kan ile
kâle
dedi
bel
hayır
sevvelet
sürükledi, teşvik etti
lekum
sizi
enfusu-kum
sizin nefsiniz
emren
bir iş
fe
artık bundan sonra
sabrun cemîlun
güzel (bir) sabırdır
ve allâhu
ve Allah
el musteânu
yardım (istiane) istenecek olan
alâ
üzerine
mâ
şey
tesıfûne
anlatıyorsunuz, vasıflandırıyorsunuz