فَلَمَّا ذَهَبُواْ بِهِ وَأَجْمَعُواْ أَن يَجْعَلُوهُ فِي غَيَابَةِ الْجُبِّ وَأَوْحَيْنَآ إِلَيْهِ لَتُنَبِّئَنَّهُم بِأَمْرِهِمْ هَذَا وَهُمْ لاَ يَشْعُرُونَ
fe lemmâ
böylece, bundan sonra, olduğu zaman
zehebû bi-hî
onu götürdüler (onunla gittiler)
ve ecmeû
ve topluca, toplu olarak, hep beraber
en yec'alû-hu
onu kılmak için (bırakmak için)
fî
içinde, içine
gayâbet
dip, derinlik
el cubbi
kuyu
ve evhaynâ
ve biz vahyettik
ileyhi
ona
le tunebbienne-hum
mutlaka onlara haber vereceksin
bi emri-him
onların yaptıklarını, onların işini
hâzâ
bu
ve hum
ve onlar
lâ yeş'urûne
farkında değiller