إِلَيْهِ مَرْجِعُكُمْ جَمِيعًا وَعْدَ اللّهِ حَقًّا إِنَّهُ يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ لِيَجْزِيَ الَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ بِالْقِسْطِ وَالَّذِينَ كَفَرُواْ لَهُمْ شَرَابٌ مِّنْ حَمِيمٍ وَعَذَابٌ أَلِيمٌ بِمَا كَانُواْ يَكْفُرُونَ
ileyhi
ona
merciu-kum
sizin dönüşünüz (dönüş yeriniz)
cemîan
hepsi, topluca, toptan
va'dallâhi (va'de allâhi)
Allah'ın vaadi
hakkan
haktır, gerçektir
innehu
muhakkak ki o
yebdeu el halka
ilk olarak (örneksiz) yaratmaya başlar
summe
sonra
yuîdu-hu
ona döndürülür, iade olunur
li yecziye
ödemek için, mükâfatını vermek için
ellezîne âmenû
âmenû olan (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyen) kimseler
ve amilû es sâlihâti
ve nefsi tezkiye edici ameller, salih ameller yapanlar
bi el kıstı
adalet ile
ve ellezîne keferû
ve inkâr eden kimseler
lehum
onlar için
şerâbun
bir içki, içecek bir şey
min hamîmin
kaynar sudan
ve azâbun elîmun
ve elim azab, acı azap
bimâ
şey sebebiyle, dolayısıyla
kânû yekfurûne
inkâr etmiş oldular, küfretmiş oldular