قُلْ مَن يَرْزُقُكُم مِّنَ السَّمَاء وَالأَرْضِ أَمَّن يَمْلِكُ السَّمْعَ والأَبْصَارَ وَمَن يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيَّتَ مِنَ الْحَيِّ وَمَن يُدَبِّرُ الأَمْرَ فَسَيَقُولُونَ اللّهُ فَقُلْ أَفَلاَ تَتَّقُونَ
kul
de
men
kim
yerzuku-kum
sizlere rızık verir, sizi rızıklandırır
min es semâi
göklerden, semadan
ve el ardı
ve arz, yeryüzü, yer
em men
veya kim
yemliku
gücü yeter, sahip olur, melik olur
es sem'a
işitme (duyusu)
ve el ebsâre
ve görme hassası
ve men
ve kim
yuhricu
çıkarır
el hayye
diri, canlı
min el meyyiti
ölüden, cansızdan
ve yuhricu
ve çıkarır
meyyite
ölü
min el hayyi
diriden, canlıdan
ve men
ve kim
yudebbiru el emre
işleri düzenleyip, idare eder, yürütür
fe se yekûlûne
o zaman diyecekler, derler
allâhu
Allah
fe kul
öyleyse de
e fe lâ tettekûne
hâlâ, takva sahibi olmayacak mısınız