الْمُنَافِقُونَ وَالْمُنَافِقَاتُ بَعْضُهُم مِّن بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِالْمُنكَرِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمَعْرُوفِ وَيَقْبِضُونَ أَيْدِيَهُمْ نَسُواْ اللّهَ فَنَسِيَهُمْ إِنَّ الْمُنَافِقِينَ هُمُ الْفَاسِقُونَ
el munâfikûne
münafık erkekler
ve el munâfikâtu
ve münafık kadınlar
ba'du-hum
onların bazısı, bir kısmı
min ba'din (ba'du-hum min ba'din)
bir kısmından : (birbirinden)
ye'murûne
emrederler
bi el munkeri
inkarı, kötülüğü
ve yenhevne
ve nehyederler, yasaklarlar
an el ma'rûfi
iyilikten, irfandan
ve yakbidûne
ve sıkarlar, sımsıkı tutarlar, cimrilik ederler
eydiye-hum
onların elleri, ellerini
nesû allâhe
Allah'ı unuttular
fe nesiye-hum
böylece (o da) onları unuttu
inne el munâfıkîne
muhakkak münafıklar
hum el fâsikûne
onlar fasıklardır