إِنَّا آمَنَّا بِرَبِّنَا لِيَغْفِرَ لَنَا خَطَايَانَا وَمَا أَكْرَهْتَنَا عَلَيْهِ مِنَ السِّحْرِ وَاللَّهُ خَيْرٌ وَأَبْقَى
innâ- inne nâ
muhakkak ki biz
âmennâ
(biz) îmân ettik
bi rabbi-nâ
Rabbimize
li yagfire
mağfiret etmesi
lenâ
bizi
hatâyâ-nâ
bizim hatalarımız
ve mâ ekrehte-nâ
ve bize yaptırdığın kerih (çirkin) şeyler
aleyhi
ona, ona karşı
min es sihri
sihirden
vallâhu (ve allâhu)
ve Allah
hayrun
daha hayırlı
ve ebkâ
ve daha uzun süreli, daha kalıcı olan, bâki olan