أَلَا إِنَّ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ قَدْ يَعْلَمُ مَا أَنتُمْ عَلَيْهِ وَيَوْمَ يُرْجَعُونَ إِلَيْهِ فَيُنَبِّئُهُم بِمَا عَمِلُوا وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
e lâ
değil mi
inne
muhakkak
li allâhi
Allah'a aittir
mâ
şeyler
fî es semâvâti
göklerdeki
ve el ardı
ve yeryüzü, arz
kad ya'lemu
biliyordu
mâ
şeyi
entum
siz
aleyhi
üzerinde
ve yevme
ve o gün
yurceûne
döndürülecekler
ileyhi
ona
fe yunebbiu-hum
o zaman onlara haber verecek
bi mâ amilû
yaptıkları şeyler
vallâhu (ve allâhu)
ve Allah
bi kulli şey'in
herşeyi
alîmun
en iyi bilen