وَلأُضِلَّنَّهُمْ وَلأُمَنِّيَنَّهُمْ وَلآمُرَنَّهُمْ فَلَيُبَتِّكُنَّ آذَانَ الأَنْعَامِ وَلآمُرَنَّهُمْ فَلَيُغَيِّرُنَّ خَلْقَ اللّهِ وَمَن يَتَّخِذِ الشَّيْطَانَ وَلِيًّا مِّن دُونِ اللّهِ فَقَدْ خَسِرَ خُسْرَانًا مُّبِينًا
ve le udillenne-hum
ve mutlakla onları dalâlette bırakacağım
ve le umenniyenne-hum
ve mutlaka onları emaniyyeye (kuruntuya) düşüreceğim
ve le âmuranne-hum
ve mutlaka onlara emredeceğim
fe
böylece
le yubettikunne
mutlaka kesecekler, yaracaklar
âzâne
kulaklar
el en'âmi
hayvanlar
ve le âmuranne-hum
ve mutlaka onlara emredeceğim
fe
böylece, öyle ki
le yugayyirunne
mutlaka değiştirecekler
halka
yarattı
allâhi
Allah
ve men
ve kim
yettehızi
edinir
eş şeytâne
şeytan
veliyyen
veli, dost
min dûni
... ‘den başka
allâhi
Allah
fe kad
artık ... olmuştur
hasira
hüsrana uğradı
husrânen
hüsranla
mubînen
apaçık, açıkça