وَاللّهُ جَعَلَ لَكُم مِّمَّا خَلَقَ ظِلاَلاً وَجَعَلَ لَكُم مِّنَ الْجِبَالِ أَكْنَانًا وَجَعَلَ لَكُمْ سَرَابِيلَ تَقِيكُمُ الْحَرَّ وَسَرَابِيلَ تَقِيكُم بَأْسَكُمْ كَذَلِكَ يُتِمُّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكُمْ لَعَلَّكُمْ تُسْلِمُونَ
vallâhu (ve allâhu)
ve Allah
ceale
kıldı, halketti
lekum
sizin için
mimmâ (min mâ)
şeylerden
halaka
yarattı
zılâlen
gölgeler, gölgelikler
ve ceale
ve kıldı
lekum
sizin için
min el cibâli
dağlardan
eknânen (kenn)
barınılacak yerler (yağmur, rüzgâr, vs.'den koruyan şeyler, sığınaklar, siperler) : (barınılan yer, sığınak)
ve ceale
ve kıldı
lekum
sizin için
serâbîle (sirbâl)
gömlekler, zırhlar (savaşta korunmak için yapılan demir giysiler) : (gömlek)
tekî-kum
sizi korur
el harra
sıcak
ve serâbîle
ve gömlekler, zırhlar (savaşta korunmak için yapılan demir) giysiler)
tekî-kum
sizi korur
be'se-kum
sizi şiddetten, kuvvetli darbeden
kezâlike
işte böyle
yutimmu
tamamlıyor
ni'mete-hu
(onun) kendi ni'metini
aleykum
sizin üzerinize, size
lealle-kum
umulur ki böylece siz
tuslimûne
teslim olursunuz