إِلَّا عَلَى أَزْوَاجِهِمْ أوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُمْ فَإِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُومِينَ
illâ
hariç, den başka
alâ ezvâci-him
onların (kendi) zevcelerine
ev
veya
mâ meleket
sahip oldukları şeyler
eymânu-hum
onların elleri
fe inne-hum
o taktirde muhakkak onlar
gayru
değil
melûmîne
levmedilmiş, kınanmış