وَقَالَ الْمَلَأُ مِن قَوْمِهِ الَّذِينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِلِقَاء الْآخِرَةِ وَأَتْرَفْنَاهُمْ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا مَا هَذَا إِلَّا بَشَرٌ مِّثْلُكُمْ يَأْكُلُ مِمَّا تَأْكُلُونَ مِنْهُ وَيَشْرَبُ مِمَّا تَشْرَبُونَ
ve kâle
ve dedi
el meleu
ileri gelenler
min kavmi-hi
onun kavminden
ellezîne keferû
inkâr edenler, kâfir olan kimseler, kâfirler
ve kezzebû
ve yalanladılar
bi likâi el âhıreti
ahirete (Allah'a) mülâki olmayı
ve etrafnâ-hum
ve biz onlara refah verdik
fî el hayâti ed dunyâ
dünya hayatında
mâ hâzâ
bu değildir
illâ
ancak, den başka
beşerun
bir beşer, bir insan
mislu-kum
sizin gibi
ye'kulu
(yemek) yer
mimmâ (min mâ)
şeylerden
te'kulûne
siz yiyorsunuz
min-hu
ondan
ve yeşrebu
ve içer
mimmâ (min mâ)
şeylerden
teşrabûne
siz içiyorsunuz