الَّذِينَ يُظَاهِرُونَ مِنكُم مِّن نِّسَائِهِم مَّا هُنَّ أُمَّهَاتِهِمْ إِنْ أُمَّهَاتُهُمْ إِلَّا اللَّائِي وَلَدْنَهُمْ وَإِنَّهُمْ لَيَقُولُونَ مُنكَرًا مِّنَ الْقَوْلِ وَزُورًا وَإِنَّ اللَّهَ لَعَفُوٌّ غَفُورٌ
ellezîne
o kimseler, onlar
yuzâhirûne
zihar yapıyorlar, boşuyorlar (sen bana anamın sırtı gibisin diyorlar)
min-kum
sizden, içinizden
min nisâi-him
onların kadınlarından
mâ
değil
hunne
onlar
ummehâti-him
onların anneleri
in (illâ)
olsa, ancak, sadece
ummehâtu-hum
onların anneleri
illâ ellâî
ancak onlar ki
veledne-hum
onları doğurdu
ve inne-hum
ve muhakkak ki onlar
le yekûlûne
gerçekten, mutlaka ..... söylüyorlar
munkeren
inkâr edici, kötü, çirkin
min el kavli
sözden
ve zûren
ve bâtıl, asılsız, yalan, ağır, günaha sokan
ve inne
ve muhakkak
allâhe
Allah
le
gerçekten, mutlaka
afuvvun
affeden
gafûrun
mağfiret eden