أَأَشْفَقْتُمْ أَن تُقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيْ نَجْوَاكُمْ صَدَقَاتٍ فَإِذْ لَمْ تَفْعَلُوا وَتَابَ اللَّهُ عَلَيْكُمْ فَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَاللَّهُ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ
e
mi
eşfaktum
çekindiniz, korktunuz
en tukaddimû
takdim etmek, vermek
beyne yedey
(elleri arasında) önünde, öncesinde, önce
necvâ-kum
gizli konuşmanız, gizli görüşmeniz
sadakâtin
sadaka
fe
o zaman, o taktirde, öyleyse
iz lem tef'alû
yapmadığınız zaman, yapamadığınız zaman
ve tâbe
ve tövbelerinizi kabul etti
allâhu
Allah
aleykum
sizin
fe
o zaman, o taktirde, öyleyse
ekîmû
ikame edin, yerine getirin, devam edin
es salâte
namaz
ve âtû
ve verin
ez zekâte
zekât
etîû
itaat edin
allâhe
Allah'a
ve resûle-hu
ve onun resûlüne
ve allâhu
ve Allah
habîrun
haberdardır, haberdar olandır
bimâ
şeylerden
ta'melûne
yapıyorsunuz