وَلَكِنَّا أَنشَأْنَا قُرُونًا فَتَطَاوَلَ عَلَيْهِمُ الْعُمُرُ وَمَا كُنتَ ثَاوِيًا فِي أَهْلِ مَدْيَنَ تَتْلُو عَلَيْهِمْ آيَاتِنَا وَلَكِنَّا كُنَّا مُرْسِلِينَ
ve lâkin-nâ
ve lâkin biz
enşe'nâ
inşa ettik, oluşturduk
kurûnen
nesiller
fe
o zaman, böylece
tetâvele
uzun oldu
aleyhim
onların
el umuru
ömürler
ve mâ kunte
ve sen olmadın, sen değilsin
sâviyen
yerleşen, ikâmet eden, uzun süre kalan
fî
içinde, arasında
ehli
halk, şehir ehli
medyene
Medyen
tetlû
okuyorsun
aleyhim
onlara
âyâti-nâ
âyetlerimiz
ve lâkin-nâ
ve lâkin biz
kunnâ
biz olduk
mursilîne
gönderenler