فَسَقَى لَهُمَا ثُمَّ تَوَلَّى إِلَى الظِّلِّ فَقَالَ رَبِّ إِنِّي لِمَا أَنزَلْتَ إِلَيَّ مِنْ خَيْرٍ فَقِيرٌ
fe
o zaman, böylece
sekâ
suladı, içirdi
lehumâ
onların ikisi
summe
sonra
tevellâ
döndü
ilez zılli (ilâ ez zılli)
gölgeye
fe
sonra
kâle
dedi
rabbi
Rabbim
innî
muhakkak ki ben
li mâ
şeye
enzelte
sen indirdin
ileyye
bana
min hayrin
(hayırlardan bir) hayır
fakîrun
fakir, muhtaç