وَقَالَتْ لِأُخْتِهِ قُصِّيهِ فَبَصُرَتْ بِهِ عَن جُنُبٍ وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ
ve kâlet
ve dedi
li uhti-hi
onun kız kardeşine (ablasına)
kussî-hi
onu takip et
fe
o zaman, böylece
besurat
gözetledi
bi-hi
onu
an cunubin
uzaktan
ve hum
ve onlar
lâ yeş'urûne
farkında değiller