وَمَا لَنَا أَلاَّ نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّهِ وَقَدْ هَدَانَا سُبُلَنَا وَلَنَصْبِرَنَّ عَلَى مَا آذَيْتُمُونَا وَعَلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ
ve mâ lenâ
ve niçin (neden) biz
ellâ netevekkele
tevekkül etmeyelim
alâllâhi (alâ allahi)
Allah'a
ve kad hedâ-nâ
ve bizi hidayet etmiştir, ulaştırmıştır
subule-nâ
yollarımıza
ve le nasbirenne
ve elbette sabredeceğiz
alâ mâ
şeylere
âzeytumû-nâ
bize sizin yaptığınız eziyetler
ve alâllâhi (ve alâ allahi)
ve Allah'a
fel yetevekkeli
artık tevekkül etsinler
el mutevekkilûne
tevekkül edenler