وَأُوحِيَ إِلَى نُوحٍ أَنَّهُ لَن يُؤْمِنَ مِن قَوْمِكَ إِلاَّ مَن قَدْ آمَنَ فَلاَ تَبْتَئِسْ بِمَا كَانُواْ يَفْعَلُونَ
ve ûhiye
ve vahyedildi
ilâ nûhın
Nuh (a.s)'a
enne-hu
çünkü o, (onlar) olduğu
len yu'mine
asla inanmayacaklar (mü'min olmayacaklar)
min kavmi-ke
senin kavminden
illâ
ancak, hariç
men
kimse
kad
olmuştu
âmene
îmân etti, âmenû oldu
fe lâ tebteis
üzülme, sen yeise kapılma
bi-mâ
şeyler sebebiyle
kânû
oldular
yef'alûne
yapıyorlar