مَثَلُ الْفَرِيقَيْنِ كَالأَعْمَى وَالأَصَمِّ وَالْبَصِيرِ وَالسَّمِيعِ هَلْ يَسْتَوِيَانِ مَثَلاً أَفَلاَ تَذَكَّرُونَ
mesele
durum, hal, örnek
el ferîkayni
iki grup, iki topluluk
ke el a'mâ
âmâ, kör olan kimse (göremeyen) gibi
ve el esammi
ve sağır olan kimse (işitmeyen)
ve el basîri
ve gören (basar hassası çalışan)
ve es semîı
ve işiten (sem'î hassası çalışan)
hel yesteviyâni
ikisi eşit (müsavi) mi
meselen
durum, hal, örnek
e fe lâ tezekkerûne
hâlâ tezekkür etmez misiniz