فَلَنُذِيقَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا عَذَابًا شَدِيدًا وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَسْوَأَ الَّذِي كَانُوا يَعْمَلُونَ
fe
böylece, bundan sonra
le
mutlaka, elbette
nuzîkanne
tattıracağız
ellezîne
onlar
keferû
inkâr ettiler
azâben şedîden
şiddetli azap
ve le
ve mutlaka, elbette
necziyenne-hum
onları mutlaka cezalandıracağız
esvee
en kötü, daha kötü
ellezî
ki o
kânû
oldular
ya'melûne
yapıyorlar