وَلَئِن مَّسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِّنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَيْلَنَا إِنَّا كُنَّا ظَالِمِينَ
ve le in
ve eğer, olsa
messet-hum
onlara dokundu
nefhatun
bir esinti
min azâbi
azaptan
rabbi-ke
senin Rabbin
le yekûlunne
mutlaka derler
yâ veyle-nâ
bize yazıklar olsun
in-nâ
muhakkak biz, gerçekten biz
kun-nâ
biz olduk
zâlimîne
zalimler