لَوْ يَعْلَمُ الَّذِينَ كَفَرُوا حِينَ لَا يَكُفُّونَ عَن وُجُوهِهِمُ النَّارَ وَلَا عَن ظُهُورِهِمْ وَلَا هُمْ يُنصَرُونَ
lev
eğer, ise
ya'lemu ellezîne
o kimseler bilselerdi
keferû
inkâr ettiler
hîne
(belli bir) zaman
lâ yekuffûne (keffe)
gidermez, zararını önlemez, men etmez : (men etti, önledi, tehlikeyi giderdi)
an vucûhi-him
onların yüzlerinden
en nâre
ateş
ve lâ an zuhûri-him
ve onların sırtlarından olmaz
ve lâ hum yunsarûne
ve onlar yardım olunmazlar