قُلْ أَرَأَيْتُكُم إِنْ أَتَاكُمْ عَذَابُ اللّهِ أَوْ أَتَتْكُمُ السَّاعَةُ أَغَيْرَ اللّهِ تَدْعُونَ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ
kul
de, söyle
e raeyte-kum
siz (herbiriniz) kendinizi gördünüz mü? Sen halinizi gördün mü? Aczinizi anladın mı? (e raeyte: sen gördün mü)
in etâ-kum
eğer, şayet size gelse
azâbu allâhi
Allah'ın azabı
ev etet-kum
veya size gelse
es sâatu
o saat
e gayra allâhi
Allah'tan başkasına mı
ted'ûne
dua edersiniz, yalvarırsınız
in kuntum
eğer siz ... iseniz
sâdıkîne
sadıklar, doğru söyleyenler, doğru sözlü olanlar