وَقَالُواْ إِنْ هِيَ إِلاَّ حَيَاتُنَا الدُّنْيَا وَمَا نَحْنُ بِمَبْعُوثِينَ
ve kâlû
ve dediler
in hiye
o ancak, sadece
illâ
...'den başka değil
hayatu-nâ
bizim hayatımız
ed dunyâ
dünya
ve mâ nahnu
ve biz değiliz
bi meb'ûsîne
beas edilecek (diriltilecek) olanlar