وَالَّذِينَ يُتَوَفَّوْنَ مِنكُمْ وَيَذَرُونَ أَزْوَاجًا وَصِيَّةً لِّأَزْوَاجِهِم مَّتَاعًا إِلَى الْحَوْلِ غَيْرَ إِخْرَاجٍ فَإِنْ خَرَجْنَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِي مَا فَعَلْنَ فِيَ أَنفُسِهِنَّ مِن مَّعْرُوفٍ وَاللّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
ve ellezîne
ve o kimseler, onlar
yuteveffevne
vefat ettirilir
min-kum
sizden
ve yezerûne
ve geriye bırakılır
ezvâcen
eşler
vasıyyeten
vasiyet olarak
li ezvâci-him
onların eşlerine
metâan
metalandırma (geçimini sağlama)
ilâ el havli
bir seneye kadar
gayre ıhrâcın
çıkarılmaksızın
fe
artık, buna rağmen
in harecne
eğer çıkarsa
fe
artık, o zaman
lâ cunâha
günah yoktur
aleykum
sizin üzerinize, size
fî mâ fealne
yaptıkları şeylerde
fî enfusi-hinne
kendi nefslerinde, kendi kendine,
ve allâhu
ve Allah
azîzun
azîz, üstün
hakîmun
hakîm, hüküm sahibi, hikmet sahibi