1. Kuran
  2. ANKEBÛT Suresi
  3. 39. Ayeti

وَقَارُونَ وَفِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَلَقَدْ جَاءهُم مُّوسَى بِالْبَيِّنَاتِ فَاسْتَكْبَرُوا فِي الْأَرْضِ وَمَا كَانُوا سَابِقِينَ

  • ve kârûne

    ve Karun

  • ve fir'avne

    ve firavun

  • ve hâmâne

    ve Haman

  • ve lekad

    ve andolsun

  • câe-hum

    onlara geldi

  • mûsâ

    Musa

  • bi

    ile

  • el beyyinâti

    apaçık deliller

  • festekberû (fe istekberû)

    böylece büyüklendiler

  • içinde

  • el ardı

    yeryüzü

  • ve mâ kânû

    ve olmadılar

  • sâbikîne

    geçenler (kurtulanlar)

ANKEBÛT suresi - 39. ayeti mealleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı

    Ve Kârun'u ve Firavun'u ve Hâmân'ı da helâk etmiştik ve andolsun ki Mûsâ, onlara apaçık delillerle gelmişken tuttular da, yeryüzünde ululanmaya kalkıştılar ve azâbı da savuşturamadılar.
  • Abdullah Parlıyan

    Kârûn'u, Firavun'u ve Hâmân'ı da helak etmiştik. Gerçekten Musa onlara, apaçık delillerle geldi. Fakat onlar, yeryüzünde büyüklük tasladılar ve O'nu reddettiler. Halbuki Allah'ı aciz bırakacak ve inecek azabın önüne geçebilecek değillerdi.
  • Adem Uğur

    Karun'u, Firavun'u ve Hâmân'ı da (helâk ettik). Andolsun ki, Musa onlara apaçık deliller getirmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Halbuki (azabımızı aşıp) geçebilecek değillerdi.
  • Ahmed Hulusi

    Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı (da böyle yaptık). . . Andolsun ki Musa onlara apaçık deliller olarak geldi de; dünyada benlik - büyüklük tasladılar. . . Oysa (gücümüzün) önüne geçemezlerdi!
  • Ahmet Tekin

    Karun’u, Firavun’u ve Hâmân’ı da helâk ettik. Andolsun Mûsâ onlara apaçık deliller, mucizelerle gelmişti. Onlar ülkede, yeryüzünde büyüklük taslamışlar ve zorbalık ve diktatörlük ederek iktidarda kalmışlardı. Halbuki onlar da azâbımızdan kurtulacak değillerdi.
  • Ahmet Varol

    Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı da (helak ettik). Andolsun ki Musa onlara apaçık deliller getirmişti. Ama onlar yeryüzünde büyüklendiler. Oysa onlar (azaptan kurtulup) geçecek değillerdi.
  • Ali Bulaç

    Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı da (yıkıma uğrattık). Andolsun, Musa onlara apaçık delillerle gelmişti, ancak yeryüzünde büyüklendiler. Oysa onlar (azabtan kurtulup) geçecek değillerdi.
  • Ali Fikri Yavuz

    Karûn’u da, Firavûn’u da ve (onun veziri) Hâmân’ı da helâk ettik. Gerçekten Mûsa, onlara apaçık delillerle gelmişti de, onlar yeryüzünde kibirlenib baş kaldırdılar (iman etmediler). Halbuki (azabdan) kurtulacak değillerdi.
  • Bayraktar Bayraklı

    Kârûn'u, Firavun'u ve Hâmân'ı da helâk ettik. Mûsâ onlara apaçık deliller getirmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslayıp, kabul etmediler. Oysa bizden kaçıp kurtulamazlardı.
  • Bekir Sadak

    Karun'u, Firavun'u ve Haman'i da yok ettik. And olsun ki Musa kendilerine belgelerle gelmisti de onlar yeryuzunde buyukluk taslamislardi. Oysa azabimizdan kurtulamazlardi.
  • Celal Yıldırım

    Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı yok ettik. Musa onlara açık kanıtlar getirdi. Fakat yeryüzünde büyüklük tasladılar, ama elimizden kurtulamadılar.
  • Cemal Külünkoğlu

    Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı da (yaptıkları yüzünden helâk ettik). Andolsun ki, Musa onlara apaçık deliller getirmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Hâlbuki (azabımızı aşıp) geçebilecek değillerdi.
  • Diyanet İşleri (eski)

    Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı da yok ettik. And olsun ki Musa kendilerine belgelerle gelmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Oysa azabımızdan kurtulamazlardı.
  • Diyanet Vakfi

    Karun'u, Firavun'u ve Hâmân'ı da (helâk ettik). Andolsun ki, Musa onlara apaçık deliller getirmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Halbuki (azabımızı aşıp) geçebilecek değillerdi.
  • Edip Yüksel

    Karun, Firavun ve Haman'ı da... Musa, onlara apaçık delillerle gitmişti; ancak onlar yeryüzünde büyüklük tasladılar. Atlatıp kaçamadılar.
  • Elmalılı Hamdi Yazır

    Karuna ve Fir'avne ve Hamâne de, celâlim hakkı için onlara Musâ beyyinelerle geldi de onlar o yerde kibirlenib kafa tuttular, halbuki önüne geçecek değillerdi
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Karun'a Firavun'a ve Haman'a da (gönderdik). Andolsun ki, Musa onlara apaçık delillerle geldi de onlar; o yerde kibirlenip kafa tuttular. Oysa, (azabın) önüne geçecek değillerdi.
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

    Karun'u, Firavun'u ve Hâmân'ı da (helak ettik). Andolsun ki, Musa onlara apaçık deliller getirmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Halbuki (azabımızı aşıp) geçebilecek değillerdi.
  • Fizilal-il Kuran

    Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı yok ettik. Musa onlara açık kanıtlar getirdi. Fakat yeryüzünde büyüklük tasladılar, ama elimizden kurtulamadılar.
  • Gültekin Onan

    Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı da (yıkıma uğrattık). Andolsun, Musa onlara apaçık delillerle gelmişti, ancak yeryüzünde büyüklendiler. Oysa onlar (azabtan kurtulup) geçecek değillerdi.
  • Hasan Basri Çantay

    Kaarunu, Fir'avnı, Hâmaanı da (helak etdik). Andolsun ki Musa (daha evvel) kendilerine apaçık bürhanlar getirmişdi de onlar yer (yüzün) de büyklük taslamışlardı. Halbuki (azabın) önüne geçebilecek de değillerdi.
  • Hayrat Neşriyat

    Karun’u, Fir'avun’u ve (vezîri) Hâmân’ı da (helâk ettik); and olsun ki, Mûsâ onlara (apaçık) deliller getirmişti de (onlar) yeryüzünde büyüklük taslamışlardı; hâlbuki(onlar, azâbımızın) önüne geçecek kimseler değillerdi.
  • İbni Kesir

    Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı da. Andolsun ki Musa, kendilerine apaçık burhanlar getirmiş de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Halbuki azabımızın önüne geçebilecek değillerdi.
  • Kadri Çelik

    Karun'u, Firavun'u ve Hâmân'ı da (yıkıma uğrattık). Şüphesiz Musa onlara apaçık delillerle gelmişti; ancak onlar yeryüzünde büyüklendiler ve onlar (sonuçta kudret ve irademizden) öne geçiler değillerdir.
  • Muhammed Esed

    Karun'u, Firavun'u ve Haman'ı (da böyle cezalandırdık). Musa onlara hakikatin bütün kanıtlarını getirmişti, ama onlar yeryüzünde büyüklük tasladılar (ve o'nu reddettiler); halbuki onlar (elimizden) kaçıp kurtulamazlardı.
  • Ömer Nasuhi Bilmen

    Ve Karun'u ve Fir'avun'u ve Hâmân'ı da (helâk ettik). Andolsun ki, onlara Mûsa beyyineler ile gelmişti. Fakat onlar yeryüzünde böbürlendiler. Halbuki, onlar (helâkin) önüne geçecek kimseler değildiler.
  • Ömer Öngüt

    Kârun'u, Firavun'u ve Hâmân'ı da (helâk ettik). Andolsun ki Musa onlara apaçık delillerle geldi, onlar yeryüzünde büyüklük tasladılar, oysa onlar öne geçebilecek değillerdi.
  • Şaban Piriş

    Karunu, Firavun’u ve Haman’ı (helak etti.) Musa, onlara belgelerle gelmişti. Fakat yeryüzünde büyüklendiler ama ileri gidemediler.
  • Suat Yıldırım

    Karun’u, Firavun’u ve Haman’ı da helâk ettik. Mûsa kendilerine belgelerle, mûcizelerle geldi, ama onlar o ülkede kibirlendiler, büyüklük tasladılar, fakat hükmümüzden kurtulamadılar.
  • Süleyman Ateş

    Kaarûn'u, Fir'avn'ı, Hâmân'ı da (helâk ettik). Andolsun, Mûsâ onlara açık kanıtlar getirdi, fakat onlar o yerde büyüklük tasla(yıp âyetlerimizi kabule tenezzül etme)diler. Ama geçip gidecek, (elimizden kurtulacak) değillerdi.
  • Tefhim-ul Kuran

    Karûn'u, Firavun'u ve Hâmân'ı da (yıkıma uğrattık). Andolsun, Musa onlara apaçık delillerle gelmişti ancak onlar yeryüzünde büyüklendiler. Oysa onlar (azabtan kurtulup) geçecek değillerdi.
  • Ümit Şimşek

    Karun'u, Firavun'u, Hâmân'ı da helâk ettik. Halbuki Musa onlara apaçık deliller getirmiş, onlar ise o ülkede büyüklük taslamışlardı. Fakat azabımızdan kaçamadılar.
  • Yaşar Nuri Öztürk

    Karun'u, Firavun'u, Hâmân'ı da öyle yaptık. Yemin olsun, Mûsa onlara açık seçik kanıtlarla geldiği halde, yeryüzünde büyüklük tasladılar. Ama öne geçemezlerdi.

KuranAra.com hakkında

33 farklı kuran mealini aynı anda okumanızı ve kıyaslamanızı sağlar, Kuran ayetlerinin Arapçasını okunaklı şekilde sunar. Arapça okunuşlarını Türkçe seslendirme karşılığıyla birlikte görebilmenize yarar. Hepsinden önemlisi, Çok uzun çalışmalar sonucu özel olarak geliştirilmiş arama motoru ile; Tüm kuran meallerini ve arapça karşılıklarını doğru ve hızlı şekilde aramanızı sağlar.