فَكَيْفَ إِذَا جَمَعْنَاهُمْ لِيَوْمٍ لاَّ رَيْبَ فِيهِ وَوُفِّيَتْ كُلُّ نَفْسٍ مَّا كَسَبَتْ وَهُمْ لاَ يُظْلَمُونَ
fe
o zaman, artık, o halde
keyfe
nasıl, halleri nasıl olacak
izâ cema'nâ-hum
onları topladığımız zaman
li yevmin
o gün için
lâ raybe fî-hi
onun hakkında şüphe yoktur, olmaz
ve vuffiyet
ve ödenir, karşılığı verildi
kullu nefsin
her nefs, herkes
mâ kesebet
kazandığı şey
ve hum
ve onlara
lâ yuzlemûne
zulm olunmazlar, haksızlığa uğramazlar