إِنَّ الَّذِينَ تَوَلَّوْاْ مِنكُمْ يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعَانِ إِنَّمَا اسْتَزَلَّهُمُ الشَّيْطَانُ بِبَعْضِ مَا كَسَبُواْ وَلَقَدْ عَفَا اللّهُ عَنْهُمْ إِنَّ اللّهَ غَفُورٌ حَلِيمٌ
inne ellezîne
muhakkak ki onlar
tevellev
yüz çevirdiler
min-kum
sizden, içinizden
yevme ilteka
karşılaştığı gün
el cem'âni
iki cemaat, iki topluluk
innemâ
fakat, ancak, oysa
istezelle-hum
onları zillete düşürmek istedi
eş şeytânu
şeytan
bi ba'di mâ
bazı şeylerden dolayı
kesebû
kazandılar
ve lekad
ve andolsun ki
afâ allâhu
Allah affetti
an-hum
onları
inne allâhe
muhakkak ki Allah
gafûrun
gafûr olan, bağışlayan
halîmun
halîm, yumuşak davranan, acele etmeyen