يَسْأَلُكَ النَّاسُ عَنِ السَّاعَةِ قُلْ إِنَّمَا عِلْمُهَا عِندَ اللَّهِ وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّ السَّاعَةَ تَكُونُ قَرِيبًا
yes'elu-ke
sana sorarlar, soruyorlar
en nâsu
insanlar
anis sâati (an es sâati)
o saatten (kıyâmetten)
kul
de, söyle
innemâ
sadece, yalnız
ilmu-hâ
onun ilmi, bilgisi
indallâhi (inde allâhi)
Allah'ın katında
ve mâ yudrî-ke
ve sana bildirilmedi, sen bilemezsin
lealle
umulur ki, belki
es sâ'ate
o saat
tekûnu
olur
karîben
yakın